top of page
Writer's pictureBurcin Yılmaz

aynalar arasında

İki kişi, ikisi de ayna; belki netlikleri farklı ama ikisi de ayna, ikisi de yansıtan, gösteren, benzeten, karşılıklı yani. Aynalar karşılaştığında sonsuz görüntü olmaz mı? O görüntüde insan kaybolmaz mı? Yansımalar sonsuz olduğunda, kişi hangisi olduğunu bilebilir mi?

Birbirine bakan iki kişi, ortada kişi de yok aslında; bakan var, görmeye çalışan var, neye benzediğini anlamaya çalışan var, kendisini gösteren karşısında olan var. Bakıldığını zanneden kişi, kişi değil aslında o: yansıtan, gösteren, anlatan. Yansıyan kendini gördüğü andan itibaren karşıdakini göremez. Karşı denilen şey kendi aksi değil midir? Kendi aksini bir başkasında görmek nasıl bir şeydir? Ne zaman, neden olur? Neye benzediğini anlaman için hep bir başkası lazımsa, o başkasına baktığında kendini görüyorsan, yansımanı gördüysen, onda sana benzeyen bir şey olduğu için mi görebilirsin?

Herkese bakılmaz bu arada; bakılır ama insan kendini göremez. Kendini göremediği durumda sadece baktığını görür. Baktığı bir başkasıdır işte. Çoğu kişi de başkasıdır aslında.

Baktığında gördüğün sensen, insan kendisine bakmayı ister mi? Gördüğü şeyden korkmaz mı? Gösteren ne kadar netse, o kadar bakmak istemez mi insan kendisine, gördüğünü memnuniyetle karşıladığında? Gördüğünden memnun olan kişi bunu anlamaz mı? Benzediği şeyi sevdiği zaman, kendi mi iyidir, yoksa ayna mı iyidir? Gören göz mü önemlidir, gösteren ayna mı? Yansıyan mı önemlidir, yansıtan mı? Yansıtan olmasaydı, yansıyan olur muydu? Olmaz! Birinin varlığı diğerine bağlı. Yansıyan olması için kesinlikle bir yansıtıcı bir şeye ihtiyaç var. O zaman kendini görmek için, neye benzediğini anlamak için, bakmak için sağına soluna, bir başkası mı lazım? Peki, insan bir kere görünce kendini boy aynasında, hele bir de sevdiyse gördüğünü, sürekli bakmak istemez mi? İnsan yansıdığını anlar herhalde, kendini gördüğünde, kendini görmeye başladığında baktığı şey bir başkası zannederken, gördüğü şey nasıl kendi aksi olur? Burası çok iyi değil mi? Başkası ve kendisi bir şeyde bir araya geliyorsa, o ne ki? O, acaba başkası ve kendisi de değil mi ki?

İnsan tek başına neye benzediğini hiç bilemeyebilir. Varlığını anlayamaz, anlasa aklında kalamaz; aklına kazınması için uzun uzun bakması gerekir ki aklının bir köşesinde kalsın aksi, neye benzediği, ne olduğu. O zaman her halükarda bakmak lazımdır. Ama nereye bakınca görülür bilinmez.

İki bakan, iki bakılan… Biri, yani ayrı ayrı ikisi, hem gören, hem gösteren, hem yansıyan, hem yansıtan… Aynaya ve bakana dair ne varsa, hepsi birinde. Her şeyi aynı anda olduysa bir kişi, ikisi de olduysa aynı anda… Herkes her şeyi anlamış olmuyor mu? Gösteren varsa, görünür kılan varsa, durumun kendisi değerli değil mi?

Gösteren olduğu sürece bilmez mi insan olmamışlığını, aksini beğenmezse düzeltmez mi kendisini? Ya da olmuşluğunu gördüğünde anlamaz mı olduğunu? Gösteren göstermeyi ne zaman keser acaba? Ayna kendiliğinden buğulanır mı? Ne zaman nettir, ne zaman değildir? Bakana mı bağlıdır, aynaya mı?

Aydınlıkta kimse kimseyi göremez, körlük olur; çok karanlıkta da aynısı olur. Belki de körlük olmaz, sadece birbirlerini göremezler; acaba kendilerini göremeyince varlıklarını da mı hissedemezler? Kendi içine o zaman mı dönülür? Kendi içine dönmek ve bakmak iki kişi aydınlandığında mı olur?

Kendilerini göremeyenler ya çok karanlıkta ya çok aydınlıktadır denilir mi? Aydınlıkta olanın görmesine gerek yok başkasında aksini; karanlıkta olanın da zaten görüntüsünden, neye benzediğinden haberi yok. Işıkları biraz yakması gerekir belki ayna var mı yok mu diye etrafında. Işıkları kimler yakabilir?

Her şey yeterince olduğunda, yani aslında şartlar el verdiğinde, karşılaşan iki kişi anlar, durur, aksini görür, bakar, baktığı şeyi anlar ya da anlamaz ama bir şey gördüğünü bildiği kesindir. Bir yansıma vardır, başkasında yansıyan sadece; ama yansıyan olduğunda o başkası yoktur. Kişi tektir. Kendine bakan, bakar durur. Ayna bulanık da olabilir, net de. Yansıyan yansımasından anlar. Uzaktan bakıldığında iki kişiden biri için teklik olan bu durum, diğeri için de teklik olacağından, ortada iki kişi de yoktur. Sadece görme ve anlama hali vardır o tek kişi için. Bakılan önemsizdir, gösteren önemlidir.

Velhasıl, ayna kimdi, ya da var mıydı? Diyelim ki var, bulunabilir miydi? Bulsan kırılır mıydı? Kırmamak için sırf gösterdiği için ne yapılmalıydı?

2019, Ankara

2 views0 comments

Recent Posts

See All

--Kum taneleri--

İnsanın kendini anlatma isteği azalacak gibi bir şey değil, bilinmek ve tanınmak istiyorum. Evet senin tarafından -sen dediğim ben olanın...

Comentários


bottom of page